ÇAMLIBAĞ VE CORVUS ŞARAPLARI

Karga, Merlot-Kuntra, Karalahna
Çamlıbağ / Corvus
Çamlıbağ / Corvus

Turgut Patayadan sonra hız kesip yakın yerlere seyahat etmeye başladı :) Bu seferki güzergâhta Bozcaada var… Elbette eli boş gelmedi. Ne yani, adaya gidip bana şarap almadan gelmesine göz yumacağımı mı sandınız? Sağ olsun beklentileri boşa çıkarmamış üç güzel şişe kapmış gelmiş. İskender de son Konya ziyaretinden eli boş dönmemiş. Yıllardır doya doya yiyemediğim küflü peynirlerden getirmiş. Akşama doğru toplandık, üç parmak kalınlığında antrikotlarımızı tuzlayıp bir yandan da döküm tavayı ısıtmak ile meşgul olurken şarap sıralamasını yeniden eskiye doğru yapalım dedik. Hoş hepsi daha üç günlük şaraplar ama olsun :) madem bir sıra takip etmek gerek böyle karar kıldık. Bozcaada’ya özgü Karalahna üzümünden mamul şarabı bulmuşuz, üstelik yanında birde Merlot-Kuntra var ki sormayın. Her ikisi de Çamlıbağ Şarapcılıktan. Üç kişiyiz yetmez bize iki şişe :) bir tane de Corvus şarabımız var, Karga. Karga beklentilerim dışında kaldı. Boşu boşuna taşımış getirmiş. Kargadan kuş bile olmaz derler sen tut ben karganın peşine takıldım adaya renk getireceğim diye şarap işine gir. Hayallerinin peşinden giden insanlara hayranım. Bu laflarım adadaki tekel kanyak fabrikasını alıp şaraphane haline getiren Corvus insanlarına. Latince karga anlamına gelen Corvusun hikâyesini bildiğimce başka bir yazımda aktarmaya çalışacağım, ilk kez bir şarabını beğenmedim adalı karganın. Karga yerine Karalahnayı tercih ederdik elbette. Bulunca bunamadan tüketmek lazım bu güzelleri. Ben etlerle uğraşırken föndü için peynirleri parçalayan İskender devreye girdi ve ilk kadehlerin doldurulmasına ön ayak oldu. Servisi Turgut yaptı, aman aman aman fevkaladenin fevkinde demek lazım :) Çamlıbağ Merlot-Kuntra şahane bir şey, bükesi şöyle, gövdesi böyle, kokusu rengi dersen diye lafı uzatmaktan hiç hoşlanmıyorum. Güzel şarap kardeşim, hakkını vermek gerek şimdi. Merlot işin içine girince şarabın kötü olma ihtimali yok diyebiliriz. Haaa sen dersen ki ben bir Merlot içtim çok kötüydü onu bilemem. Yapanı dövmek veya bozulmasına sebep olanı tepelemek gerek. Bu lezzette bir şarabı piyasada 30–40 yepyeni liraya ancak alırsınız. Nedendir anlamadım ama ilk şişede hafif bir başım döndü. Bir gece önceki alkolün etkisinden mi, küflü peynirin erirken çıkardığı keskin kokudan mı yoksa sohbetin tadından mı anlamadım. Anında çakırkeyif mertebesine ulaştım. Henüz bizimkiler çiğ çiğ yiyorsun şu etleri diye söylenirken ikinci şişe açıldı. Çamlıbağ Karalahna, açılınca hiç bitmesin, açılan şişe değil fıçı olsun, rabbim tüm insanlığa böylesi şaraplar nasip etsin diye dinsizi imanlı edecek derecede güzel bir şarap. Aroması sürekli hapşırmama sebep oldu ama o ne ala, ne leziz, ne latif bir lezzet. Ziyadesi ile mesut etti bir kadehte beni. Fondümüz sönmeden sürekli ilave ettiğimiz peynirler ile içmeye, bol bol sohbet etmeye devam ettik. Sıra Corvus Karga’ya gelince biraz yüzümüz buruştu. Tatmadan sıralama yaparsan işte böyle kalırsın. Önceliği Kargaya versek laf etmeden afiyetle içmiş olurduk kendisini. Şişesine, fiyakasına ve diğerlerine göre biraz daha yaşlı olmasına aldanıp sona sakladık…

Özetle Çamlıbağ şarapları nefis, dostlarla bir arada olmak güzel. Adaya gitmeden de Çamlıbağ şarapları alabiliyor olmamız ayrı bir hoşluk. En kısa zamanda Karalahna günleri düzenlemiş oluruz…

13 yorum

  1. Seçkin koskoca şarap üreticisi adamsın göndermedin bana bir fıçı şarap. Ancak ordan tehdit mesajları gönder :) Şöyle elazızın güzel üzümlerinden şarapar olsunda adı no:46 olsun sorun değil. Ama üzümler sen o ayaklar ile ezmiyorsun değil mi?

  2. Aydın gecenin bir vakti okudum tarifini dayanamadım oburluk yaptım. Gece gece şarap içirdin bana :)

  3. abi biraz evvel bi pubdan geliyorum arkadaşımla yok böyle bişey.. bira yanında cips patates kızartması gibi bişey istedik.. kalmamış.. sonra yanda oturan masaya salamlar peynirler tabak tabak gelmeye başladı biz bu ne yaa noluyo lan diye şaşırdık bide işin enteresan tarafı bunlar şarapla yenir birayla ne alakaysa.. hiç içki kültürü yok mudur bunların anlayamadım.. tam çakma publar bu italyan pubları..

  4. şaraplarımız hakkında bu güzel yorumları duymak doğru yolda olduğumuzun kanıtıdır herhalde.84 yıldır aromasından hiç bişey kaybetmeden butik olarak üretmeye devam ediyoruz. bu seneki merlot daha güzel gelirseniz denemeden gitmeyin.

  5. Günay siteyi ziyaret edip üstüne bir de yorum yazdığın için teşekkür ederim :) Çamlıbağ’dan birinin yazıya tesadüf etmesine ve yorum yazmasına sevinmedim desem yalan olur. Umarım 8884 yıl daha şarap üretmeye devam edersiniz benim de ömrüm yeterse hergün Çamlıbağ Vasilaki içerim :)

    Merlonuz Kuntra ile inanılmaz olmuş. Fakat Vasilakiniz üstüne beyaz tanımam :) O nasıl bir mucizedir :)

    Umarım bu sene gelip, yerinde bütün şarapları tatma fırsatını bulurum.

  6. ben bir defa geldim adaya ve camlıbağ tattım gercekten cok beğendım emın olun hala tadı damagımda gunay kardesıme cok tesekkur ederız o guzel saraplar ıcın ve guler yuzun ıcın….

  7. slm, adaya gitmeden çamlıbağları nereden aldığınızı öğrenebilirmiyiz afiyetolsun..

    1. Fırat selam;
      Aslında bu yazıda bahsettiğim yöntem direk üreticiden sipariş vermek. Adaya gitmeden koli ile şarap gönderiyorlar: http://www.camlibag.com.tr

      Şayet İstanbuldaysan, Kadıköy sahildeki meydandan, hani şu balıkçıların filan olduğu meydan :) Yukarıya Bahariyeye doğru çıkarken hemen solunda bir tekel var. Önündeki türlü şarap yığınını mutlaka görürsün. İnan adını bilmiyorum :) Ama şarap sever birinin farketmemesi elde değil. Buradan da tek tek alabilirsin.

      Özellikle Vasilakisi ve Merlot-Kuntrasını tavsiye ederim. Her şarabı güzeldir ama bunların tadı bir başka. Konu vasilaki olunca, Talaymış, Corvusmuş esamesi okunmaz :)

    1. SarapShop.com adresinden temin edebiliyoruz. Vasilakisi şiddetle tavsiye olunur :) Bizim üreticiler içinde Çamlıbağın yeri bir başka :)

fıratkoç için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir