CALIFORNIA BLACKIE BOY RESERVE 2007

California Blackie Boy Reserve 2007
California Blackie Boy Reserve 2007

Pilgrim Hoary Fount was born in California – Big Bear Lake. 

When he was twenty he joined the US Army. After his military service ended, he entered on a career in constraction business. 

His dream to make wine with the grapes which was brought by his grandfather but still isnt known where they were brought from, in his 60s he returned to Big Bear Lake and to make wine from these grape… 

Some news which was stated in national press is; 

The club invites all wine lovers to read the wine line by line, discovering each different taste syllable in the glass and its accompanying harmonious melodies… 

A new kind of wine, which is made by different type of grapes named Blackie Boy that only groves in Big Bear Lake county village named Bishop in the eastern city of California, was presented for the first time at the conference… 

Aferin sana :) Anladın mı yazılanları, tüh tüh tüh bazı cümleleri düzgün kuramamış mıyım? Vah vah vah :) İş ingilizceye gelince türlü hatayı bulur nasıl da hemen uyarmaya kalkarsınız. Ne oldu? Bazı çeviriler turning-burning chicken kıvamında mı olmuş :) İngilizce metin okurken nasıl dikkat kesilir sindire sindire okur ve daha bir anlamlı hissedersiniz. Hiç mızmızlanma bana, anlamam ben :) Şimdi efenim hikaye nasıl? Yahu sen tut US Army katıl sonra git şarapcı ol. Vay be! Dedenin getirdiğini ve nereden getirildiği belli olmayan üzümden şarap yap. Çok conisin yahu, şimdi bu şarabı sana böyle gazlasak ayıla bayıla alır içersin. Almaz mısın? Almam diyenleri şu tarafa alalım. Alırım diyenler kalsın. Tamam, kalanları zindana atın :) Almam diyenler gelsin şimdi. Tek sıra olun, boy sırası soldier! Şöyle ellerimi arkada birleştirip yaylana yaylana yürüyerek fırçalamak istiyorum almam diyenleri :) Almazmış! Yalan! Kim alıyor bunca ithal şarabı? Alırdınız alırdınız, hikâyesini ezberler, Pilgrim Hoary Fount ve sülalesi hakkında türlü hikâyeyi öğrenirdiniz. Big Bear Lake civarında yapılan yemeklerin tarifini bulur, bir koşu ithal gıdaları temin eder ve bu yemekleri yapardınız. Sonra misafirlerinize hikâyeyi anlata anlata yer içer, kadeh kadeh Blackie Boyları da mideye indirirdiniz. Sus! Konuşma! Tamam, bunları da diğerlerinin yanına alın. Yarın sabah şuradaki tarlayı temizlemeye başlasınlar, yerli üzümlerden ekip en kaliteli şarabı yapana kadar buradalar. Sadece Karaoğlan şarabı ve Malatya – Arapgir yemekleri verin. Akıllandım ben diyenleri bırakalım, yakın takibe alalım. İthal üzüm ve ithal şarap aldığında geri getirin :) Padişah olsaymışım keşke :) Tizzz vurun bunların kellesini :) Vezir efendi, acaba Kavaklıdere ve Doluca’ya da yasak koysak mı? 

Big Bear Lake civarında yapılan yemeklerin tarifini bulur, bir koşu ithal gıdaları temin eder ve bu yemekleri yapardınız. 

Efenim, latife bir yana tüketici bilinçlenmezse üreticiden bir şey beklenmez. Üreticiler bu işi para kazanmak için yapar. Baktılar piyasadaki rakiplerin telaffuz dahi etmekte zorlandığımız üzümleri el üstünde tutuluyor onlarda yerli üzüme yatırım yapacağına her yeri Avrupalının üzümleri ile doldurdular. Olacak iş mi? Değil ama senin de payın var bunda. Şişesi güzel diye al ithali, havası var diye seç üzümü, Narince severim, Sultaniye severim, Boğazkere içerim desen fiyakan bozulacak sanki. Tuhaf memleketiz vesselam. Pek çok yönünü ziyadesi ile takdir ettiğim bir üretici şarap üretir. Etiketine Proudly Produce in Turkey (Gururla Türkiye’de üretilmiştir.) yazar. Vay efendim, sen nasıl şarap üretirsin, bir de utanmadan gurur duyarsın! Ceza aldı üretici :) En güzel etiketlisinden boş şişeler yapıp etiketine şöyle yazacağım: “İnadına Türkiye’de üretildi, gururla sizlere gönderildi. İçi boş. Mantarı dahi açmadan şişeyi kullanın!” Akabinde de şişeyi tüm üst protokole göndereceğim efenim :) Nihahaha :) Buradan kendi kendime taş atıp bu adamları tiye almak beni kesmez oldu :) 

“İnadına Türkiye’de üretildi, gururla sizlere gönderildi. İçi boş. Mantarı dahi açmadan şişeyi kullanın!” 

Dur, dur! Arada seni unuttum sanma :) Yukarıda anlattığım hikâyenin Güzay Şaraplarını ve Karaoğlan üzümünü aktardığını anlayan anlamıştır. Bilmeyen de bir araştırma yapıversin sanal âlemde. Toparlayalım, toplumlar kimliğini yitirip yozlaşmaya başladıkça türlü değerlerini de kaybetmeye başlar. Neden market raflarını ithal peynirler süslüyor? Neden corn flakes denen şeyler ile kahvaltı ediliyor? Kahveye Türkiye’de Türk kahvesi demenin anlamı var mı? Kaç kişi küp peyniri biliyor? Köşedeki markette Narince veya başka bir yerli üzümden mamul kaç çeşit şarap var? Tamam, yeter… Sıkıldım, derdimi anladıysan ne mutlu bana. Yarın gerçekten Güzay Karaoğlan Rezervi yazarım, merak etme öyle ön burun arka burun, bitişi gidişi, rengi, dokusu diye yazmıyorum ben :) Şarap bahane, yazarken eğlenmek şahane efenim :) 

Bir arkadaşım bunları ayıkken mi yazıyorsun demiş? Her gün bu kadar yazı yazılır mı diye ilave etmiş :) Efenim ayıkken yazmıyorum. Bir iki şişe eşliğinde epey yazı çıkıyor benden. Her gün yazmıyorum zira bir oturuşta epey bir konuya el atmış ve şarap tatmış oluyorum. Vakit buldukça yazılanları gözden geçirip otomatik olarak yayına girmesini sağlıyorum :) Gözden geçirmek gerek zira ikinci şişeye doğru öyle bir argo kullanıyorum ki evlere şenlik yani :) Hadi, tamam… Git yerli üzümden imal edilmiş şaraplardan al evine.

6 yorum

  1. Ohanness! diyorum başka da bir şey demiyorummm… Azizim sizin tabirinizle bu conilere güzel hareket olmuş. Pek meftun hareketler bunlar :) Denizli Bekilliden selamlar.

    Barış

    1. Barış selam :)
      Umarım tekrar bağlarda gezme ve sohbet etme fırsatımız olur. Bağların ilk şaraplarından bir şişe isterim :) Coni kategorisinden arkadaşlarım arayıp taciz ettiler. Yazıyı okurken gülmekten gözleri yaşarmış, karınları ağrımış. Epey bir eğlendik ama dün akşam yine burnuma ithal şarapları dayadılar densizler :)

      Görüşmek dileği ile sevgiler…

  2. Ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi, yerli üretici sizler gibi yerli şarap severlerin değerini anlayacak ama iş işten geçmiş olacak. Yabancı markalara ve üzümlere teslim olacağız bu gidişle.

    1. Bence yabancılara çoktan teslim olmuş durumdayız. Umarım ilerleyen yıllarda yerli önologlar bizim kültürümüzden birşeyler katarak ve geçmişi araştırarak şarap yapmaya başlar. Yabancı egemenliğinin bittiği, yerli üzümlerin birbirinden güzel şaraplara vesile olduğu günleri görürüz inşaalllahhh :) Amin…

  3. Şİmdi efendim bende ismi lazım bir şarap sitesine ”sadece yerli üzümden ve yerli üreticiden” şarap içiyorum demiştim de ”saçma” olarak nitelendirilmiştim.Dur dur ben bu yazıyı okutmazmıyım onlara.Ellerinize sağlık.Ben californiadan şarap içicem sonra Mürefte’ de bağların yanından geçemem be.

    1. Hiç de saçma değil. Yerli malı yurdun malı diye büyüdüm ben :) Elbette körü körüne yerli üreticilere bağlı kalalım demiyorum ama bizim üzümlere biz sahip çıkmazsak kimse çıkmaz. Sonra Müreftedeki bağlardan sadece Merlot ve Cabernet içeriz. Bizim üreticilerinde öyle arsızları var ki adamı zorla yoldan çıkarır parayı ecnebiye kaptırtırlar. Yine de gönül yerliden yana :) Saçma diyenler halt etmiş efenim :)

      Bol şaraplı günler :)

Genco Türk için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir