Olmuş, güzel, şahane, latif, leziz, pek evla… Velhasıl bir nevi şifa kaynağı. Efenim özetle, gayet başarılı bulduğumu söylemem gerek. Yok kokusu, vay efendim ipeksi dokusu, yan damak, alt dudak gibi detaylara girmeyeceğim. Üstelik mideye gidişi sırasında kat ettiği yolu ve yaşattığı maceraları da es geçeceğim. Bu maceralar esnasında damağa verdiği türlü hoşlukları izah etmek ile de boğuşacak değilim lakin bizzat kendisi ile tanışmanı tavsiye ederim. 2008 mahsulünden bahsetmekte olduğumu, afeti üşenmeden eser miktarda havalandırdığımızı da hatırlatayım. Ayrıca kendisi ile hoş beşimizin pek keyifli bir dost meclisinde vuku bulduğundan da dem vurmalı. Kadim dostlar ile sirke dahi bal olur efenim. Söz konusu afet ile sirke kelamının aynı yazıda geçiyor olmasına aldırış etmeyiniz. Affına sığınarak diğerlerine taş attım. Yoksa şahsına karşı bir densizlik söz konusu değil :)
İtiraf etmem gereken bazı gerçekler var. Ben harman şarapları sevmiyorum. İnatçı adamın tekiyim. Tek üzümden şarap eylesinler onu bunu birbirine harman etmesinler isterim. Tamam, azizim sen de haklısın. Onun lanet suratı, berikinin yılışık yüzü, diğerinin küpe zarar keskinliği bir araya gelince samanlık seyran oluyor diyorsun amma velâkin ben ne içtiğimi anlayamıyorum ki. Hayır, içtiğim şarabın ne vaat etmesi gerektiği ile ilgili ahkâm da kesemiyorum. Cabernet Sauvignon, Merlot, Şiraz ve Boğazkere bir araya gelmiş. Ön yargılı yaklaştım mı? Yaklaştım. Burun kıvırdım mı? Kıvırdım. Şahsen bu kadar para verip alır mıydım? Almazdım. Kadim dostlar almış. İyi de etmişler yahu. Yıllar geçtikçe şarap konusunda daha cimri davranmaya başladım. İnan bana bunun tek nedeni yine bizim üreticiler. Hayır, şu şarabın hürmetine ağzımı bozmuyorum ama yeterince bilinçli değil ve ne yaptığının farkında değilsen çok para verme şaraba. Şımartmayın kardeşim şu adamları :) İki şişesi ile bir araba taksiti ödeyebileceğiniz şaraplar var bu memlekette. Ne oldu dünyanın beri tarafındaki açlar?
Şımartmayın kardeşim şu adamları :) İki şişesi ile bir araba taksiti ödeyebileceğiniz şaraplar var bu memlekette.
Ne diyordum? Dört üzümü harman eylemişler, bir nevi efsun düzenlemişler. Sekkaresine saygılarımı sunuyor tez zamanda bir şişeyi daha baştan çıkartıyorum efenim. Neyle uyum sağlar? Bak şimdi. Oysa programımızın bana ayrılan bölümünün sonuna gelmiştik. Oradan yapıştın koluma, neymiş efendim, uyum sağladığı yemekmiş. Şimdi sana şu uygun desem olmaz. Bu iyi gider desem sen onu nasıl yapacaksın kim bilir. Yeri gelmişken minik bir detay vermiş olayım. Her şarabın yanına bir şeyler yakıştırmaya çalışma. Rabbim bizim mutfağa bir lezzet vermiş, bir lezzet vermiş ki öyle eksiğini kapatacak şaraba filan ihtiyacı kalmamış. Dolayısı ile bizim nefis yemekler ile nispeten vasat şaraplar tüketebilirsin. Böyle afetler ile kuru ekmek yesen yeridir. Yemek ile filan ziyan etme. Kızartıver bir dilim ekmek. Evde ne varsa yanına bir iki parça onlardan da çıkart. Göz hoşluğu olsun. Tak koluna güzeli. Hadi canım. Afiyetle :)
[box type=”info”] İstersen şu videoya da bir göz atıver: Urla Vourla 2008 – Onlinemahzen TV [/box]