Yepyeni bir üretici daha katıldı şarap dünyamıza. Ankara’dan. Üzüm doğal olarak Kalecik Karası ve bağlar üç günlük değil. 60 yıllık Hasandede bağları bakımsızlıktan harap olunca 2003 yılında kollar sıvanmış ve yerine Kalecik Karaları dikilmiş. Keşke vakti zamanında ilgilenilse ve Hasandede’ler kurtarılmış olsaydı. Hasandede mühim üzüm, korumak ve kurtarmak gerek. Hadi şimdi burada başka bir üzümden dem vurmayayım. Ayrıca yazarım. 2003 yılına dönelim. Canan Hanım aileden kalan mirasa sahip çıkmış ve Kalecik Karası ile bağcılık macerasına başlamış. Bağlara verilen emek sonunda şişelenmiş. Güzel de olmuş. 2010 gibi zor geçen bir yılın mahsulü ile ortaya çıkan şarap gayet leziz. Üzüm suyu ile yeterince ilgilenince cömert davranıyor. Tadına bakmak niyet ile açtığım şişe tahmin ettiğiniz gibi bir anda bitiverdi. İki kadeh içer tatmış olurum diyordum lakin plan tutmadı. Biraz peynir biraz üzüm keyifle eşlik etti. Şayet uygun fiyatlar ile raflarda yerini alırsa iyi bir pembe seçeneğimiz daha olacak. Üstelik Kalecik Karası marifeti, önümüzdeki yıllarda Kalecik Karası varlığını daha çok hissettirmeye başlayacak. Bağlar için zor bir yıl olmasına rağmen gayet latif olduğunu belirtmiştim. Bilin bakalım işin arkasından kim çıktı. Elbette Anatolian Vineyards. Anlaşılan Jean Luc Colin dokunuvermiş. Pembe ile yetinmemişler bir de kırmızı yapmışlar lakin bu ara tatmak için sıraya sokmam gerekiyor. Şarap ile dolu yoğun günler geçirmekteyim :) Bayramı da bu şekilde kutlayacağım kesin. Hadi toparlayalım. Şimdi efenim ne yapıyoruz? Gordias’ları bizlere sunan üreticiyi destekliyoruz. Irmalı Şarap diğer tüm küçük üreticiler gibi desteklenmeli. Hükümetin getirdiği yasaklar ile internet üzerinden siparişin engellenmiş olması bu tür üreticileri oldukça zora sokuyor. Şarap severler olarak ne yapmak gerek? Bir şekilde bu ürünlere ulaşmalı ve almalıyız. Şayet yeni üreticileri desteklemezsek eski günlere dönüşümüz hızlı olacak. Tez zamanda Gordias Kalecik Karası Pembe tadıla. Afiyetle efenim :)